Efsane Üçlemesi
Marie Lu
Karşınıza bu sefer distopik bir seriyle çıkıyorum. Şu aralar
acayip popüler olan bu seriye ben de elimi atmadan edemedim. Kitap gelecekte
ABD’nin bulunduğu coğrafyada Amerika Cumhuriyeti diye bir ülkede geçiyor. Ana
karakterlerimizden biri June, ülkenin en zeki kızı; diğeriyse Day ülkenin en
aranan suçlusu. Bunların yollarının kesişmesiyle alevlenen kurgu politikayı,
diktatörlüğü ve bol bol propagandayı barındırıyor.
Sevgili okur, eğer Uyumsuz serisini sevdiysen bunu da
seversin. Bana soracak olursan ben bu seriyi Uyumsuz’dan daha fazla sevdim.
Nedenini spoilerlı bölümde anlatacağım, merak etme.
Efsane’ye 3, Deha’ya 4 ve Şampiyon’a 4 yıldız vererek
kitabın gittikçe güzelleştiğine arka çıkıyorum. Başta kurgusunda sıkıntı
olduğunu, karakterlerin yaşlarından başlayarak üç beş tane hatanın bulunması
beni yılmadı ve serinin devamını da okudum (tabii bilinçsiz alıcı olarak geçen
Tüyap’ta bütün seriyi bir anda almam ve seriye devam etmem bir nevi zorunluluk
haline gelmesi de etkili değildi diyemem). İyi ki de okumuşum <3 Kitap
ilerledikçe bu hatalar ya yok oldular ya da ben alıştım ve gözüme gözükmez
oldular. Yaş olayı sıkıntıyken kitap ilerledikçe bunu unutmaya başlıyor insan.
Karakterleri tanıdıkça onlara daha da kanım ısındı.
Tabii diğer yandan kitapların iç tasarımı da var. Kitabın
iki farklı karakterin ağzından anlatılması kitapta iki farklı renk kullanılmasına kapı
açmış. June’nun bölümleri siyah renkli yazılmışken Day’inkiler her kitapta
farklı bir renkte (kapağına uygun bir renk) yazılmış. Son kitabı okurken
kırmızı kırmızı okumak güzeldi çünkü KIRMIZIYI SEVERİM U.U Zaten favori kapağım
açık ara farkla Şampiyon’un kapağı. Bir grafiti çalışması adeta. Böyle
kapakları kitabın içeriğine dair hintler veren kitapları çok seviyorum. Misal
Grisha Üçlemesi. Onun kapaklarıyla bence kimse yarışamaz tabii ama Şampiyon’un
kapağını takdir ettiğimi söylemeden de edemeyeceğim.
Seride hoşuma giden bir başka şey ise gelecekte olacakların
kurgusuydu. Teknoloji, Dünya’nın hali, yeryüzünün yeni görüntüsü… Güzel ele
alınmışlar.
Sonuyla ilgili şeyler duymak istemeyeniniz varsa şimdi
hemen bu yorumdan çıksın çünkü sonla ilgili yorumumu yapıp spoiler bölümüne
geçeceğim. Uyarımı yaptım ve kitabın sonu güzeldi, beğendim. Başka türlü bir
son nasıl olurdu bilemiyorum, bana göre en olumlu olabilecek senaryo buydu.
**SPOİLER** (azıcık Açlık Oyunları Spoiler’ı da bulundurur)
Day’i acayip Katniss’e benzeten tek ben miyim? Bir devrime
önderlik etmeler falan. Zaten uzun saçlı bir de örse tam bir Katniss. Şimdi
düşününce bizim kız Prim’i nasıl koruyorsa Day’de Eden’i o şekilde koruyor.
Başta Cumhuriyet’e olan nefreti ailesine, Eden’e yaptıkları şeylerden doğmuştu
hatırlarsak. Karakterlerde böyle bir benzerlik olsa da kurgu birbirinden farklıydı.
Eklemeden olmaz. Şampiyon’un kapağı (evet biraz takıntılı
gibi konuyu kapağa getirmeden edemiyorum AMA BU BİR SANATTIR LÜTFEN) Day’in
halkı arkasına alıp savaşmalarını söylemek için şehre bir sürü yazı yazıp
altına kendi portremsi resmini çiziyordu ya. Tamam kapaktaki bir gül ve ne
alaka bilmiyorum ama yine güzel ya. Ha gül, ha portre…
Hazır halkı savaşa çağırmasına gelmişken, bunu başarabilmek
için bir yerlerini yırtıyorlar ama halk askere dönüşünce de üç beş cümleyle
geçiştiriyorlar. Yani asıl nokta da o. Halk vatanı için canını feda etmeye
hazır ve sen bu en duygusal, kalp parçalayıcı cesareti, gözlerimiz yaşlı
okuyacağımız kısmı üç cümleyle geçiştiriyorsun. Bir de bunu June’un ağzından
alıyoruz. Olayın kıvılcımı Day ama ondan bir söz çıkmıyor. Tamam o sırada ölmek
üzereydi, anlıyorum, ama Day’in yorumunu görebileceğimiz bir durum
yaratılsaydı keşke. Ne söyleyeceğini merak ediyordum.
Bir başka geçiştirilen şey de Anden’ın cephede
yaptıklarıydı. Adamdan hiç bahsetmiyoruz. Sanki Cumhuriyet’i terk etmiş gibi.
Keşke oradan da bir paragraf alabilseydik. Bir de o virüs olayı çok hızlı
gerçekleşmiyor mu? Ben hala neden Koloniler’in June’a virüsün bir şeyini
enjekte ettiklerini anlamadım, veya neden June’un kanı gerekli olan bilgileri
onlara sunduğunu.
Sinir olduğum bir başka yer ise June, Johnson’ın ölümünden
sonra elim kana bulandı triplerine girip ilerleyen sayfalarda buna hiç
değinmemesiydi. Yani böyle bir tepki vereceksen hakkıyla ver bari. 10 yıl sonra
Cumhuriyet’in en yetkili askeri oluyorsun sonuç olarak. Birinin ölümünü
emrettiğin ilk ana öyle tepki vereceksen bari o makama erişirken yaşadığın bu
tramvayla nasıl başa çıktığından da değin. 10 yıl demişken…. 10 yıl gerçekten
iyi bir ara olmuş. Ne fazla, ne az. O 10 yıl içinde Anden’la yakınlaşmaları da
hoşuma gitti. Kendine bir şans, aynı zamanda Anden’a da bir şans, vermesi
gerekliydi.
Hazır olumlu şeylerden bahsederken sonu beğendim. Hatta çok
beğendim. Mutlu son, niye sevmeyeyim değil mi? Distopik kitapların
yazarlarında, kitapları sürekli bir mutsuz veya delirmiş insanlarla bitirme
sevdaları yok mu, seriden kopmama neden oluyor. Mutsuz sonlara karşı değilim
ama gereksiz gereksiz mutsuzluklar koyulmasına karşıyım. Bu seri, ne güzel,
umutla bitti.
Alıntı:
Efsane
“Hepimiz daha fazla para istemiyor muyuz? Paranın yettiği
ne zaman görülmüş?”
144
☯
Deha
“Ben sana söyleyeyim, insanların beynini yıkayıp onları
gerçekliğin var olmadığına ikna etmek için bir nesil yeterli.”
124
☯
“İşçi sınıfı her yerde haksızlığa uğruyor, değil mi?”
302
☯
Kaçmak istedim. Her zaman yaptığım gibi, hayatımın son beş
senesi boyunca yaptığım gibi. Kaçmak, gölgelere saklanmak.
Fakat bu sefer olduğum yerden kıpırdamadım. Kaçmaktan yorulmuştum.
329
☯
Sessizce, gitme, diye yalvardım. Ama dudaklarındaki vedayı
tadabiliyordum ve gözyaşlarıma artık hakim olamıyorum.
357
☯
Anden Cumhuriyet’teki en güçlü adam olabilirdi... Ancak
Day, üzerindeki giysileri ve gözlerindeki samimiyetinden başka hiçbir şeyi
olmayan bu sokak çocuğu , kalbimin
sahibiydi.
Her şeyiyle güzeldi.
Karanlık dünyadaki umuttu.
Işığımdı...
357
☯
Şampiyon
“Seçmenim çok yaşa!
Cumhuriyet çok yaşa!”
160
☯
Ölmesi tam bir dakika sürdü.
161
☯
“Bu dünyaya milyarlarca insan gelip gidecek, ama sana
benzeyen bir kişi bile olmayacak.”
205
☯
“Cumhuriyet zayıf ve bitap düşmüş bir halde. Ama burası
hala sizin ülkeniz. Onun için savaşın. Burası sizin vatanınız, onların değil.”
301
☯
BÜTÜN CUMHURİYET ASKERLERİ SAVAŞA
308
☯
“Vurun onu!”
“Bunu kendi başına yapamayacağını biliyordum.”
322
☯
“Seni seviyorum. Gitme.”
325
☯
Bana dünyada hala iyiliğin olduğunu söyle. Bana hepimiz
için hala bir umut olduğunu göster.”
326
☯
Ters giden her şey için feryat ettim. Hayatımızda parçalanmış
olan her şey için.
326
☯
“Merhaba, ben Daniel.”
“Merhaba, ben June.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder