20 Kasım 2015 Cuma

Alaycı Kuş Part 2

AÇLIK OYUNLARI
ALAYCI KUŞ PART 2
Ve son yılların en heyecanlı bekleyişleri sona erdi. Sevgili bir arkadaşımın dediği gibi, artık kasımlar anlamını yitirdi. Hoşçakal sevgili Açlık Oyunları, hoşçakal.



Yasa girmeden önce şuraya çığlığımı atmak istiyorum. AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAH!
Güzeldi. Film güzeldi. Bir çılgınlık yapıp ilk seansına gitmek istedim. Ablam da gönüllü oldu. 19 Kasım 21.30’a aldık biletleri. Her şey süper, mükemmel, izleyeceğim perşembe günü. Ama hani insan durup bir kez mi düşünmez yeni çıkan bir filmin ilk seansı gece yarısı olur. 21.30 ne alaka? demez mi? Valla ben demedim ve perşembe gidip gördük sonuncu (sonuncu derken bile kalbimde bir burukluk oluyor ahhh ah) filme özel önce part 1’i yayınlayıp sonra part 2’ye geçeceklermiş. Hal öyle olunca da hiç ara vermeden part 1’i, kısa bir aradan sonra da part 2’yi oturup izledik. VE EVE 3 SAAT DAHA GEÇ VARIP GECENİN BİR VAKTİ ANCA UYUDUK.

VE TABİİ Kİ DE OKULA GİTMEDİM. ZATEN DUYGUSAL ÇÖKÜNTÜYLE UĞRAŞIYORUM BURDA.

Pişman mıyım? Değilim. Yine olsa yine yaparım. Ayrıca önce part 1’i izleyince yenilendi sahneler zihnimde. Size önerim gitmeden önce oturup bir kez daha izleyin. Sanki bir bütün gibi yapmışlar partları. Birisi bitince devamı direk kaldığı yerden devam ediyor.

Filmin içeriğine gelirsek doğruyu söylemek istersek serideki favori kitabım Alaycıkuş değil. Hatta daha da açık olmak istersek seri bittiği zaman üzgün olduğum kadar kızgındım da.
Bunun başında gereksiz ölümler geliyor. Yanlış anlamayın ölüme karşı değilim. Hatta mükemmel bir kurguyu tamamlayanın bir fedakarlık, ölüm olduğunu düşünüyorum. Özellikle böyle kahramanlık hikayelerinde. O yüzden Prim’in ölümü başta haince gelmiş olsa da anlaşılır, hatta gerekli bir olaydı. Gerçekleşmesi gerekiyordu ama diğer yandan Finnick? Yani ne alaka ya. Adamı öldürmenin anlamı ne? Hayır bir de ölüyor, sonra bir iki satır arasında kalıp bitmiyor mu? Yas tutamıyoruz böyle doya doya. Hakkettiği gibi ALLAHIM FINNICK ÖLDÜ diyemiyoruz. Filmi izlerken o sahne yaklaştığı sırada yemin ederim dua ettim. Yapımcılara falan yalvarıyorum. Lütfen bir güzellik yapıp değiştirmiş olsunlar, şu gül yüzlü fanlara bir kıyak geçmiş olsunlar, diye sayıklıyorum. Ve tabii ki de olmadı. Cup, muttaların arasına gömüldü. Ben zaten o sırada koptum. Ağla, ağla ağla...... Bunlar çıktılar yer yüzüne, etrafta bunların yüzleri aranıyor diye asılı. Finnick’in yüzü çıkıyor, hadi baştan ağlamaya başlıyorum.
Kısacası Finnick’in ölümünü okumak zaten mideme oturmuştu, izlemek daha bir mahvetti. Ya adam baya affedersiniz ama b*kuna öldü. Filmde o sahneyi güzel yapmışlar. Katniss’in holoyu atarken ki yüz ifadesi............


Prim’in ölümüne gelirsek ağlatmadı desem yalan olur. Ama bir iki damladan başka bir şey de yapmadı hani.
Bilemiyorum,  bana mı öyle geldi yoksa gecenin bir vakti yorgun argın izlediğim için miydi ama duyguları çok yaşayamadım. Çok yüzeyde kaldı hisler. Part 1’i izlerken o üç parmak kaldırmalarda tüylerim diken diken oluyordu, hissediyordum isyanı ama bunda öyle olmadı. Tabii hakkını vermek gerek Lawrence’a. Sonda Prim için ağlamayı mükemmel oynamış. Vay be ne gerçek ağladı dedim. Ama o sahne bile ağlatmadı garip bir şekilde. Romantik sahneler, romantik değildi. En azından bana öyle gelmedi. Belki de arkadaki müziklerdi sorun. Hoş onlarda iyiydiler. Belki de bütün sorun kitaptan kaynaklanıyordur. O sıralarda zaten her şeyin kötü yüzü ortaya çıkıyordu. İsyanın arkasındaki şeyler, Coin’in planları... Belki de her şeyin, insanların gücü ellerinde hissetmeye duydukları arzunun iğrençliğinden çıkması beni duygusuzlaştırdı. Bilemiyorum. 


Diğer yandan Peeta :( ahh ah.


Ve de
Goodbye Gale.

Peeta’yla Katniss’in çocukları çok tatlılardı. Yumuş yumuş :’) Her ne kadar Katniss’e anneliği bir türlü yakıştıramasam da...

Effie’yle Haymitch <3 ya yerim ya <3

HER ŞEYİ GEÇTİM SOUNDTRACK YAYINLANMADI DEĞİL Mİ? NİYE? N İ Y E? Ama şimdi eklemeden edemeyeceğim en sonda siyah ekran girdiği zaman Katniss’in Rue’ya söylediği ninninin çalması....... Ağlattı. İlk filmde en büyük hayal kırıklığım oydu, duyunca içim hoş oldu. Lawrence ben sesini yerim.


Neyse daha fazla uzatmadan bu yazıma noktayı koyuyorum.
End, real or not real? Real.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder